DADASLAR DİYARI ASKALE
   
 
  TARİHÇE


 

Konumu itibariyle, doğu illerini batıya ve kuzeye bağlayan yolların kesiştiği noktada yer alan ve tarihi açıdan eski bir yerleşim yeri olan Aşkale, tarihi boyunca  çeşitli kavimlerin ve milletlerin ya istilasına uğramış veya geçiş güzergahı olmuş ve  otuz beş kez el değiştirmiştir. Ulaşım yollarının düğüm noktası olma özelliği nedeniyle stratejik değere sahip olan Aşkale’nin, tarihi misyonunda  köprü görevi üstlenmişliğinin izlerini bulmak mümkündür.

 

 

 

Tarih sahnesinde varoluşundan itibaren, tarihi süreç içerisinde çeşitli milletler tarafından: "Lucus Basara, Şogen, Aşhane, Kale " isimleriyle adlandırılan ilçe, bugünkü ismi olan "Aşkale"yi Türk devresinde almıştır. İlçe,MÖ 1700 yılında Hititler tarafından kurulmuş, kuruluşundan itibaren  çeşitli milletlerin tarihinde  yer almıştır. Hititlerle başlayan Aşkale tarihi,  Mısır medeniyeti ile daha da önem kazanmış, Asurlular ile Mısırlıların mücadelesine tanıklık yapmıştır. Aşkale,  MÖ 1500 yılında Asurluların eline geçmiş, uzun süren Asur Hükümdarlığı'ndan sonra, MÖ 9-6. asırlarda Urartuların hakimiyetinde kalmıştır.

 

 

 

İkliminin soğukluğunu, tarih sahnesinde uzun süreli savaşların ısıttığı Aşkale, MÖ 606 yılında Persler’ in, daha sonra Kimmerler'in ve İskitler'in istilasına uğramış, 584 yılında Medler’in eline geçmiştir. Büyük liderlerin tarih yazdırdığı bir çağda, isminin büyüklüğü dünya tarihinden silinmeyecek olan Makedonyalı Büyük İskender, Aşkale’ye dünya tarihinde bir sayfa açmış, MÖ 325 yılında ele geçirdiği Aşkale’yi uzun süre hakimiyeti altında tutmuştur. MÖ 225 yılında Partlar’ın, 120 yılında Pontus-Rum İmparatorluğu’nun elinde geçmiş olan Aşkale,  MÖ 72 –70 yıllarında Ermeni Devleti kurmak için Anadolu’yu işgal eden Rum kundakçı Loculus' un işgaline uğramıştır.  Hint- Avrupa  İpek Yolu üzerinde olması nedeniyle tarihte bütün milletlerin dikkatini çekmiş olan Aşkale, MS 395 yıllarında Doğu Roma İmparatorluğu'nun, sonra sırasıyla Sasaniler’in, Hazerler'in , Elhamlılar’ın ve tekrar Bizanslılar’ın eline geçmiştir.

 

 

 

1071 sonrası Oğuz akıncılarına kapılarını açan Anadolu'nun bu yörelerinde de Türk'ün sesi duyulur ve Türkler, Aşkale topraklarını da kullanarak yeni mekanlara doğru yol alırlar.   Ama yörenin Türkleşmesi ve islamlaşmasını, 1081 yılında bu toprakları Bizans'tan alan Saltuklular sağlamış ve artık Türk beyleri bu yerde de otağlarını kurmaya başlamışlardır. Böylece Kop dağlarının  doğu, Palandöken dağlarının batı uzantıları, otlakları ile yeni sakinlerinin yeni ülkesi olmuştur.

 

 

 

Türklerin eline geçen bölge, bundan sonra sırasıyla Moğollar'ın (1241-1242), İlhanlılar'ın (1256-1333), Ertani Beyliği'nin (1333-1337), Karakoyunlular'ın (1337-1379) hakimiyetinde kalmış, 1379-1386 yıllarında Timur'un istilasına uğramıştır. 1473 yılında yapılan  Otlukbeli Savaşı’ndan sonra Akkoyunlu Uzun Hasan’ın eline geçen Aşkale  ve civarı, Uzun Hasan’ın komutanlarından Elvent Bey’in payına düşmüştür. Bu devlet  yıkıldıktan sonra 1502 yılında  Safaviler'in ele geçirdiği Aşkale, 1514 yılında Çaldıran Savaşı'yla Osmanlılar'ın eline geçmiştir. Hatta Çaldıran Savaşı'na giden Yavuz Sultan Selim, Aşkale ile Kandilli arasında bulunan Kesikköprü bölgesinde ordusu ile konaklamış, halen Padişahtepe olarak bilinen bu yerde otağını kurmuştur. 

HALİL ARİFOĞULLARI
 
YAĞMUR GÖZLÜM
 
Hadi sil
Göz yaşını yağmur gözlüm.
Gitmedim ben, yanındayım.
Beni ararsa gözlerin,
Kuştayım kanattayım.
Çiçekteyim tomurcuktayım.
Bulutların ötesinde
Daldayım yapraktayım.
Gitmedim ben yağmur gözlüm.
Dön bak arkandayım.

Bazen sır olur benliğim.
Kaybolur giderim.
Bazen söz olur yüreğim.
Dalar giderim.
Bazen köz olur yüreğim.
Yanar giderim.
Gitmedim yağmur gözlüm.
Ben yanındayım.
ELVEDA
 
Uzaklarda mahsun mağrur bakışını özledim.
Dikenli yollarda adım adım atışını özledim.
Çıkıpta birgün karşıma canım deyişini özledim.
Elveda nazlı çiçeğim Berivan.

Her akşam oturupta sohbetini özledim.
Çiçeklere bakıpta silüetini özledim.
Yollara bakıpta hasretini özledim.
Elveda nazlı çiçeğim Berivan.
Elveda aşk çiçeğim Berivan.
Elveda elveda elveda elveda..
EY DELİ SEVDAM
 
Şimşekler çakıyor beynimde hergün,
Tufanlar kopuyor yine gönlümde.
Yıldızlar kayıyor gökyüzünden,
Bir tek sen varsın benim gözümde.

Çekil önümden ey deli sevdam,
Yıkıl karşımdan kahpe gurur,
Öyle bir sevdaki bu,
Hiç şakası yok senide vurur.
SENSİZLİK RÜYASI
 
İnceden bir ses geldi ötelerden,
Nereden geldiğini bilemedim.
Cefayı hüznü mutsuzluğu,
İçime attım silemedim.

Bumuydu senin sevdan?
Aşkmıydı yaşadıklarım?
Yokluğunda,
Durmadı gözyaşlarım.
Ağladım ağladım, sensizlik,
Rüyasında. ve aniden uyandım.
 
Bugün 8 ziyaretçi (11 klik) kişi burdaydı!
HALİL ARİFOĞULLARI Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol